15 Şubat 2007 INGILTERE Basın Özeti

Independent'ın ön sayfasında İngiltere Başbakanı Tony Blair'e açık bir mektup yer alıyor. Gazetenin öncülük ettiği bir kampanya bu.

İngiltere'nin sanat, bilim, din ve siyaset dünyasından önde gelen 100 kişinin imzasını bir araya getiren gazete, Başbakan Tony Blair'e nükleer silah karşıtı bir dilekçe sunuyor.

İngiltere'nin nükleer cephanesini yenilemek isteyen Tony Blair, Independent'a göre, konunun kamuoyunda yarattığı rahatsızlığı duymazdan gelerek aceleci davranıyor.

İngiltere'nin Trident nükleer silah başlıklarının yenilenmesi ve füze atar denizaltıların geliştirilmesi gündemde.

Independent, 30 yıla yayılan bu savunma projesi için harcanacak 65 milyar sterline gerçekten değip değmeyeceği enine boyuna tartışılana dek konunun parlamentoda oylanmasının ertelenmesinden yana.

Dilekçeye imza atanlar arasında ünlü astrofizikçi Stephen Hawking, Anglikan Kilisesi'nin önderi Başpiskopos Rowan Williams, sinema oyuncusu Emma Thompson ve Londra Belediye Başkanı Ken Livingstone gibi isimler var.

Nükleer başlıkları yenileme kararını Tony Blair ve kabinesi geçen aralık ayında almıştı.

Fakat gazeteye göre bu karar, astrofizikçi Stephen Hawking'in dile getirdiği uyarılara kulak verdikten sonra yeniden gözden geçirilmeli.

Hawking, ''İnsanoğlunun geleceğini tehdit eden en büyük tehlike nükleer savaştır. İngiltere'nin bu silahları yenilemesi nükleer yarışı ortadan kaldırmayı zorlaştıracak, ve daha riskli bir dünyada yaşamamıza yol açacaktır'' diyor.

Ancak Independent'ın altını çizdiği bir nokta var. Başbakana yazılan açık mektupta doğrudan ''nükleer silahlar yasaklansın'' denmiyor.

Gazete, her ne kadar imza atanların çoğunluğu yasak yanlısı olsa da, dilekçede sadece nihai bir karara varmadan önce konunun bütün yönleriyle masaya yatırılmasının talep edildiğini yazıyor.

Independent'ın deyişiyle, ''Günümüzde en büyük tehditi oluşturan terör gruplarına karşı nükleer silahların bir caydırıcılığı olmadığının bilinmesi lazım''.

İspanya'yı bölen duruşma

Times gazetesi, bundan neredeyse üç yıl önce Madrid'de meydana gelen ve yaklaşık 200 kişinin ölümüne yol açan bombalı saldırıların sanıkları bugün ilk kez mahkeme önüne çıkarken, ''İspanya'yı bölen duruşma'' diyor.

Sanık sandalyesine oturanlardan 20'si Arap ve çoğunluğu Fas kökenli. İspanyol olan 9 kişi ise patlayıcıları temin etmekle suçlanıyorlar.

Ancak Times'a göre halen İspanya nüfusunun azımsanmayacak bir bölümü, yanlış kişilerin yargılandığına inanıyor.

Gazete, asıl suçlunun Bask bölgesinin ayrılıkçı militan örgütü Eta olduğu yönündeki komplo teorilerinin İspanya'da gündemden düşmediğini yazıyor.

2004'te Madrid'de trenleri hedef alan 10 bombalı saldırı, genel seçimlerin üç gün öncesine rastlamıştı.

O sırada iktidarda olan ve Irak'ta asker bulunduran sağ kanat Halk Partisi seçimlerde büyük bir hezimete uğradı, ve İspanyol askerlerini Irak'tan geri çekmeyi savunan Sosyalistler iktidara geldi.

Eta, saldırılarla hiçbir ilgisi olmadığını söylüyor. Ancak Times, İspanyol sağında kendilerini hükümetten düşürmek için bir oyun oynandığına inanan ve Eta'nın parmağı olduğuna kesin gözüyle bakanların kayda değer sayıda olduğuna dikkat çekiyor.

Iraklı mültecilere vaat var, para yok

Irak'tan kaçan mülteciler, Financial Times'ın satırlarında. Gazete, ''Irak halkı komşu ülkelere akın ediyor ama dünyanın umrunda değil'' diyor.

Birleşmiş Milletler'in konuyla ilgili raporunu bildiren Financial Times, İsrail devletinin kuruluşuyla evlerini terketmek zorunda kalan Filistinlilerden bu yana Orta Doğu'daki en büyük nüfus hareketine tanık olunduğunu yazıyor.

Yurtdışına kaçan 2 milyon Iraklının yanısıra ülke içinde göç etmek zorunda kalanların sayısı da 2 milyona yakınken, Birleşmiş Milletler'in yardım fonları ne durumda? Financial Times, uluslararası toplumun tepkisizliğinden hayal kırıklığı duyulduğunu yazıyor.

Gazeteye göre Birleşmiş Milletler'in yinelediği çağrılara karşın Iraklı mültecilere yardım vaatlerinin çoğu halen yerine getirilmedi.

Şu ana dek doğrudan para yardımında bulunan tek ülke, 2 milyon dolar katkıda bulunan İsveç.

Financial Times, vaatte bulunan kimi ülkelerden henüz umut kesilmediğini fakat bir de İngiltere gibi henüz herhangi bir para vaadinde bulunmamış ülkeler olduğunu yazıyor.

Birleşmiş Milletler'in Mültecilere Yardım Örgütü, Financial Times'ın aktardığına göre, Irak'ta çalışan görevlilerinin bu ayki maaşı ödeyebilmek için çok acil durumlara ayırdığı özel fonlarını kullanmak zorunda kalmış.

Çocuk felcini tırmandıran söylenti

Guardian, Pakistan'da çocuk felci vakalarının giderek tırmandığını haber veriyor. Gazeteye göre başlıca nedeni, aşı kampanyasını lanetleyen ve Amerikan hükümetinin bir komplosu olduğunu iddia eden dinadamları.

Guardian, ülkenin kuzey bölgelerinde geçen ay 24 bin çocuğun yanına sağlık görevlilerinin yaklaştırılmadığını bildiriyor.

Gazeteye göre aşı kampanyasına karşı çıkan aileler, Amerika'nın Müslüman çocukları gizlice kısırlaştırmaya çalıştığını öne sürüyor.

Guardian'a konuşan Dünya Sağlık Örgütü yetkilileri, bazı aşırı uçta imamların camilerden hoparlörle ya da korsan radyo kanalllarında ortaya attığı komplo teorisinin kulaktan kulağa dolaşarak yayıldığını ve aşiretlerin kontrolündeki bölgelerde sağlık çalışanlarına saldırıların arttığını belirtiyorlar.

Guardian, Pakistan'da bir yıl içinde çocuk felci vakalarında yüzde 40 artış görüldüğünü bildiriyor.