insanların düşünmesine de engel olan bir eğitim ve medya var. İnsanların düşüncesi yasaklanmış vaziyette. Biz insanların düşünmesinin önünü açmak istiyoruz. Düşünmek, soru sormakla başlar.

Ahmet Altan

16 Şubat 2007 Cuma

16 Şubat 2007 INGILTERE Basın Özeti

Guardian'ın Dünya Haberleri editörü Simon Tisdall, Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye arasındaki ilişkilerin son dönemini değerlendiriyor.

Amerikan soykırım tasarısı Türkleri öfkelendiriyor' başlıklı yazıda, Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin tartışmalar ve Amerikan yönetiminin PKK'ya yönelik tumumunun Türkiye'yi rahatsız ettiği belirtiliyor.

Guardian editörünün değerlendirmesinden bazı bölümler şöyle:

"Washington'un, NATO bünyesinde kilit bir müttefiki olan Türkiye ile ilişkileri, Ankara'nın Amerikan askerlerine topraklarından Irak'a giriş izni vermediği 2003 yılından bu yana gerileme içinde.

Son olarak da ilişkiler, çok büyük bir kopuşu getirme ihtimali olan bir dönemece giriyor.

Bunun nedeni, Demokratların liderliği ele geçirdiği Amerikan Temsilciler Meclisi'nin, 1915 yılında Ermeniler'in Türkler tarafından öldürülmesini soykırım olarak niteleyecek bir yasa tasarısını kabul etme olasılığı.

Beklendiği gibi önümüzdeki bir kaç hafta içinde oylamaya sunulması halinde, tasarının yasalaşması için yeterli partilerüstü destek var.

Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin de aralarında olduğu Kaliforniyalı milletvekilleri Ermeni kökenli seçmenin taleplerine kulak vermek zorunda.

Beyaz Saray tasarıya karşı. Ancak yasalaşmasını önlemeye gücü yetmeyebilir. "

Fransa'yla Ruanda arasında soykırım gerilimi

Times, Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame'nin soykırım tartışmaları nedeniyle Fransa'ya öfke içinde olduğunu, bunun da Ruanda'yı İngiliz Uluslar Topluluğu'na yakınlaştırdığını yazıyor.

Gazete, Kagame'nin Fransa için 'milisleri eğitmeye soykırım başladıktan sonra bile devam ettiler' dediğini bildiriyor.

Yorumcuların Fransa'nın bölgeye yönelik politikalarının iflas ettiği görüşünü dile getirdiklerini belirten gazete, bölgede İngilizce kullanımının yaygınlaşmasından kaygı duyan Fransa'nın katillere körü körüne destek verdiğini yazıyor.

1994 yılında bir milyon kadar vatandaşının katlinden Fransa'yı sorumlu tutan Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame, ülkesinin Fransa'yla bağlarını koparıp, İngiliz Uluslar Topluluğu'na katılacağını söylüyor.

Komşu Uganda'daki mülteci kamplarında büyüyen eski bir gerilla lideri olan Kagame'nin yumuşak bir kişiliğe sahip olmasına rağmen, söz Fransa'ya geldi mi öfkesini kontrolde zorluk çektiğini belirten gazete, Kagame'nin Fransa'yı Tutsileri katleden Hutu milisleri silahlandırıp, eğitmekle suçladığını aktarıyor.

Afrika'daki eski Fransız sömürgelerinde İngilizce kullanımının yaygınlaşması üzerine, Fransızların dili bir saplantı haline getirdiklerini belirten Kagame, '1992 yılında barış görüşmeleri için Paris'e gittiğimde Fransızca konuşmamam onları çok öfkelendirmişti' diyor.

Kagame sözlerine 'Fransızlar tarafından davet edilmiş bir konuk olmama rağmen, o gece otel odama baskın yapan istihbarat görevlileri beni gözaltına almıştı' diye devam ediyor.

Soykırım şüphelisi Fransa'dan iltica istiyor

Independent ise Ruanda'daki soykırımın liderliğiyle suçlanan isimlerden birinin mülteci olarak Fransa'da kalabilmek için hukuk mücadelesi verdiğini bildiriyor.

Söz konusu kişi, uçağı düşürülerek öldürülen, eski Ruanda Cumhurbaşkanı Juvenal Habyarimana'nın eşi Agathe.

Agathe'nin, soykırımın, kendisinin de üyesi olduğu Hutuları da, rakipleri Tutsiler kadar etkilediğini ileri sürdüğünü belirten gazete, Fransız ordusunun soykırımın başladığı günlerde kendisini koruma altına aldığını kaydediyor.

Gazete, iltica başvurusu reddedilen Agathe Habyarimana'nın şimdi Fransız Yüksek Mahkemesi'ne başvuruda bulunduğunu bildiriyor.

Yeni Filistin hükümeti ve ABD

Daily Telegraph Amerikan yönetiminin Filistin ulusal birlik hükümetini boykot etme tehdidi savurduğunu bildiriyor.

Gazeteye göre, Filistin topraklarında iktidar çekişmesi içinde olan el Fetih ve Hamas'ın uzun gerilim ve çatışmalar ardından vardıkları uzlaşma boşa gidebilir.

Taraflar geçtiğimiz hafta ulusal birlik hükümeti kurma konusunda anlaşmış ve ulusal birlik hükümetinin göreve başlayabilmesi için sadece Hamas'ın oluşturduğu eski hükümet dün istifa etmişti.

Gazete, taraflar arasındaki uzlaşmaya rağmen, Amerikan yönetiminin Hamas'ı barındıran hiç bir oluşumla ilişki kurmama politikasının yeni hükümeti de baltalayabileceğini belirtiyor.

Japon ekonomisi büyümeye devam ediyor

Financial Times Japonya'nın büyüme hızının artmakta olduğunu bildiriyor.

2006 yılının son çeyreğinde ekonominin son üç yılın en yüksek büyüme oranlarını yakaladığını belirten gazete, Japonya Merkez Bankası'nın önümüzdeki hafta faizleri yukarı çekebileceğini kaydediyor.

Son çeyrekteki büyümenin yüzde 1,2 olduğunu yazan gazete, yıllık büyümenin ise yüzde 4,8'e ulaştığını kaydediyor.

Gazete, 2006 yılının son üç ayıyla birlikte, Japon ekonomisinin üstüste sekiz çeyrek boyunca pozitif büyüme sergilediğine dikkat çekiyor.

Geçen ay da Japon Merkez Bankası'nın faizleri yukarı çekmesinin beklendiğini hatırlatan gazete, buna karşın banka yetkililerinin bunu yapmayarak piyasaları şaşırttığını belirtiyor.

Bazı ekonomistlerin, son çeyrekteki yüksek oranın, bir önceki çeyrekteki düşük büyüme ve bir defaya mahsus bazı unsurların ürünü olduğu görüşünü dile getirdiğini aktaran gazete, bu çevrelerin Japonya'nın ekonomik verilerinin son derece güvenilmez olduğu uyarısında bulunduklarını yazıyor.BBC

Hiç yorum yok: