insanların düşünmesine de engel olan bir eğitim ve medya var. İnsanların düşüncesi yasaklanmış vaziyette. Biz insanların düşünmesinin önünü açmak istiyoruz. Düşünmek, soru sormakla başlar.

Ahmet Altan

17 Şubat 2007 Cumartesi


Edip Başer sert konuştu: ABD fantezi peşinde
DHA - Türkiye'nin Terörlü Mücade Koordinatörü emekli Orgeneral Edip Başer, terörle mücadelede başarılı olmak için üst yönetim kadrolarında görev alanların "ben bilirim" egoizminden kurtulup, ortak aklı kullanarak, bilgiye dayalı ve gerçekçi çözümler üretmesi gerektiğini söyledi. Başer, "Hamaset, toplumun psikolojik yapısının gelişiminde önemli bir unsurdur. Ancak, unutulmamalıdır ki; sorunlara çözüm ararken, 'vurur yatırırız', 'vurur kırarız', 'buradan girer, öbür taraftan çıkarız' gibi hamaset söylemleri gerçek çözümlere katkı sağlamaz" dedi.
Çukurova Genç İşadamları Derneği'nin (ÇUGİAD) dün Seyhan Oteli'nde organize ettiği "Türkiye Geleceğini Arıyor. Irak'a Son Gelişmeler Ve Türkiye" paneline katılan Başer, konuşma yapmak için kürsüye çıkarken ayağı platformun basamağına takılınca yere kapaklandı. Dizlerinin üzerine düşen Başer, elleriyle destek alıp doğrularak kürsüdeki yerini aldı.
Başer'in konuşmasını ABD Adana Konsolosu Eric Green de, tercüman aracılığıyla takip ederek, notlar aldı.

ABD'ye mesaj
Kuzey Irak'ta kamplar halinde yerleşik PKK’lı terörist grupların bölge yönetiminin kontrolündeki sağlık tesislerinden yararlandığını, lojistik ikmallerini çoğu zaman yönetimin olanaklarını kullanarak yaptığını anlatan Başer, ABD’nin, Irak’a yönelik son askeri müdahalesinin amaçları arasında sayılan "bölge ülkelerine demokrasi getirme" söyleminin de "garnitür" veya "fantezi" olmaktan öte anlam taşımayacağını söyledi.
Başer, şöyle konuştu:
"Terör örgütünün bu durumu Kuzey Irak'ı, Türkiye ile Irak ilişkilerinin geleceğinin önemli bir belirleyicisi olmanın yanında, Türk-ABD ilişkilerinin de bir tür test alanı haline getirmiştir. Bir yandan PKK ile mücadele için bir özel temsilcilik mekanizması oluşturulmasını önererek ve bu örgüt ile mücadeleyi de global anlamdaki terörle mücadele anlayışı içinde sürdüreceklerini ifade eden ABD yetkililerinin, diğer tarafta ortaya koydukları farklı bazı söylem ve uygulamaları, Türk kamuoyunda haklı bir kafa karışıklığı ve güven bunalımına neden olmaktadır. Türkiye kamuoyu, Irak'ta, art arda gelen başarısızlıkların ABD'li karar vericiler için önemli sıkıntılar yarattığının bilincindedir."

"Talabani ve Barzani muhattabımız değil"
Türkiye'nin Kuzey Irak'ta Barzani ve Talabani aşiretlerini devlet düzeyinde muhatap almasının söz konusu olamayacağını da vurgulayan Başer, "Geçtiğimiz günlerde, 'oradakilerle görüşülebilir' demiştim. Basında da bu beyanımın bir kısmı alınarak gündeme yansıtıldı. Ben bu kararı yalnız başıma almam, devletin ilgili kurullarıyla bu kararı veririz. Türkiye’nin şuan ki duruşu doğrudur.
Bugünün mevcut politikası içinde, Kuzey Irak’takilerle temas bugünkü durumuyla mümkün değildir. Görüşme olsa bile, bu devlet düzeyinde değil teknik düzeyde olabilir" dedi.

"Dayılık yapıyorlar"
Barzani ve Talabani ile teknik düzeydeki görüşmelerin 30 yıldır yapıldığını vurgulayan Başer, şöyle devam etti: "Ben 2. Ordu komutanıyken Barzani'nin görüşebildiği en üst rütbeli subay, Silopi'de görevli özel kuvvetlerde görevli tuğgeneralimdi. Başka kimseyle görüşme şansı yoktu. Ama öbür taraftan siyaseten Ankara’ya gidiyordu. Ankara’da kendisine bazı şeyler söyleniyordu. Kırmızı pasaport cebine konmuştu. Muhtelif ülkelere gidebiliyordu. Bütün bu yardımlar destekler bizim tarafımızdan bunlara sağlandı. Kendilerinin birbirleri arasındaki çatışmalar bir çok sefer bizim özel kuvvetlerimiz tarafından önlendi. Birbirlerine kurdukları tuzaklardan, yine bizim gayretlerimizle kurtuldular. Ama bütün bunların hepsi geçmişte kaldı. Bugün karşımıza belli yerlere dayanarak amiyane tabirle ’dayılık’ yapan insanları görüyoruz. Bu tavırlarla bu sorunlar çözülmez."

Hiç yorum yok: