insanların düşünmesine de engel olan bir eğitim ve medya var. İnsanların düşüncesi yasaklanmış vaziyette. Biz insanların düşünmesinin önünü açmak istiyoruz. Düşünmek, soru sormakla başlar.

Ahmet Altan

13 Şubat 2007 Salı

Ernst&Young: Türkiye uyuyan bir dev

Ernst&Young International tarafından hazırlanan "Güneydoğu Avrupa Yatırım Çekiciliği Araştırması 2006"da, Türkiye doğrudan yabancı yatdırım çekme açısından "uyuyan bir dev" olarak nitelendirildi. Dünyadan 200 üst düzey yöneticinin katıldığı çalışmaya göre, yüksek bilinirlik ve çekici pazar yapısı bakımından yabancı yatırımcıların gözdesi olan Türkiye’nin çekiciliğinin artmasında politik istikrarın sağlanması ve AB ekonomik standartlarına uyum sağlanması büyük önem taşıyor.

Ernst&Young’ın "Güneydoğu Avrupa Yatırım Çekiciliği Araştırması 2006" sonuçları, düzenlenen bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu. Toplantıya Ernst&Young Türkiye Genel Müdürü Osman Dinçbaş, Ernst&Young Fransa ortaklarından Marc Lhermitte ve Ernst&Young Yunanistan ortaklarından Paul Catsiapis katıldı.

"YABANCI YATIRIMCI BİZDEN DAHA SERİNKANLI"
Ernst&Young Türkiye Genel Müdürü Osman Dinçbaş, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin batı iş dünyasının parlayan yıldızı olduğunu ve yatırımcılar tarafından dikkatle izlendiğini söyledi. Ernst&Young araştırmasının yabancı yatırımcıların Türkiye hakkındaki görüşlerini öğrenebilmek açısından çok önemli bir kaynak olduğuna inandığını ifade eden Dinçbaş, "Benim yabancı yatırımcılardan edindiğim izlenim şu: Biz kendi dünyamıza fazla angaje oluyoruz. Tüm sorunları kısa vadeli görüp, kendi önümüzü tıkıyoruz. Yabancılar bu açıdan bizden daha serinkanlı bakıp, orta ve uzun vadeli planlar yapabiliyorlar" diye konuştu.

"TÜRKİYE İMAJ SORUNUNU ÇÖZMELİ"
Ernst&Young Fransa ortaklarından Marc Lhermitte de, Türkiye’nin "kesinlikle" Avrupa’nın bir parçası olduğunu ve ekonomisinin Romanya, Fransa veya İspanya ile karşılaştırılabileceğini ifade etti. Türkiye’nin yatırım çekiliciği açısından Güneydoğu Avrupa’da Romanya’dan sonraki en cazip ikinci ülke olarak görüldüğünü dile getiren Lhermitte, buna karşın Türkiye’nin 2001-2005 yılları arasında bölgeye gelen yabancı yatırımın yalnızca yüzde 20’sini kendine çekebildiğini hatırlattı. Lhermitte, bu durumun Türkiye’nin imaj sorunu ile yakından ilgili olduğuna dikkat çekerek, yabancı yatırımcıların özellikle politik istikrar ve ekonomide AB standartlarına uyum konularında hassa olduklarının altını çizdi. Lhermitte, 3 yıl içinde Güneydoğu Avrupa bölgesine yatırım yapacak şirketlerin yüzde 59’unun, Türkiye’de yatırım yapmayı planladığını da sözlerine ekledi.

"GÜNEYDOĞU AVRUPA ÜLKELERİ ORTA AVRUPA İLE REKABET İÇİNDE"
Güneydoğu Avrupa bölgesinin son yıllarda yabancı yatırımcıyı çekme konusunda Orta Avrupa ülkeleriyle ciddi bir rekabete girdiğini kaydeden Lhermitte, özellikle Romanya ve Bulgaristan gibi ülkelerin bu konuda büyük başarılar kazandığına dikkat çekti. Güneydoğu Avrupa ülkelerinin işgücü maliyeti, verimlilik artışı, kalifiye işgücü ve telekomünikasyon altyapısı bakımından Orta Avrupa ülkelerinden daha iyi durumda olduğunu, ancak politik istikrar, ulaşım altyapısı gibi konularda geri kaldığını hatırlatan Lhermitte, Türkiye’nin de özellikle iç pazar ve esnek işgücü konularında önemli avantajlara sahip olduğunu belirtti.

"ROMANYA EN BAŞARILI, TÜRKİYE UYUYAN DEV"
Lhermitte, Türkiye’nin bölgenin iç pazar ve kendine ait bilgi ve beceriler açısından en cazip ülkesi olarak görüldüğünü ifade ederek, öte yandan Türkiye’nin işgücü maliyetleri ve toplumsal çevre ve istikrar konularında geri kaldığına dikkat çekti. Lhermitte, Güneydoğu Avrupa’da şu anda yabancı yatırımcı çekme konusundaki en başarılı ülkenin Romanya olduğunu, yeni üye Bulgaristan’ın gün geçtikçe ilerleme kaydettiğini, Yunanistan’ın ise durağan bir süreç yaşadığını belirterek, Türkiye’nin bölgede konumu ve potansiyeli itibariyle "uyuyan bir dev" olarak tanımlandığını kaydetti.
Milliyet

Hiç yorum yok: