insanların düşünmesine de engel olan bir eğitim ve medya var. İnsanların düşüncesi yasaklanmış vaziyette. Biz insanların düşünmesinin önünü açmak istiyoruz. Düşünmek, soru sormakla başlar.

Ahmet Altan

16 Şubat 2007 Cuma

'AB oyununu artık biz kontrol edeceğiz'

Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) nezdindeki Büyükelçisi Volkan Bozkır, Türkiye'nin 10 Ocak'taki kararından sonra AB oyununu artık Ankara'nın kontrol edeceğini söyledi.

Türkiye'nin AB'nin 11 Aralık'ta aldığı 8 fasılda müzakereleri askıya alma kararına verildiği ölçülü tepkinin Ankara'da "kalplerin kırılmadığı" anlamına gelmeyeceğini söyleyen Bozkır, 10 Ocak stratejisi ile Türkiye'nin geriye kalan 32 faslı AB'den onay beklemeden Ankara'da açıp kapamaya karar verdiğini vurguladı.

Zaman'a bir mülakat veren Bozkır, her dönem başkanlığının Türkiye ile birkaç fasıl açacağını; ancak bu hızın Türkiye'deki AB enerjisini tatmin etmekten uzak olduğunu kaydetti. "Türkiye'de AB ile ilgilenen insan sayısı bazı yeni AB üyesi ülkelerin nüfusundan fazladır." diyen Bozkır, yeni strateji ile Türkiye'nin AB'ye daha hızlı hazırlanacağını savundu. "Bu stratejinin uygulanması için siyasi irade var mı?" sorusuna "kesinlikle" cevabını veren Bozkır, Türkiye'nin üyelik sürecinin gereksiz siyasi sorunlarla yavaşlatılmamış olması durumunda Türkiye'nin 5 yılda müzakereleri neticelendireceğini kaydetti.

AB'nin Kıbrıs sorununa müdahalesini hakemin sahaya rakip takımın formasıyla çıkmasına benzeten Bozkır, Finlandiya dönem başkanlığı sonunda meselenin BM'de çözülmesi gerektiğini savunan beyan için, "Sonunda meselenin AB'de değil, BM'de çözüleceğinin anlaşılması açısından önemli." dedi. Bozkır, Finlandiya'nın Kıbrıs Planı'nın artık tamamen gündemden çıktığını ve başka dönem başkanlıklarına aktarılabilecek herhangi bir kısmının da bulunmadığını duyurdu. 301. maddenin seçimler öncesi değiştirilme ihtimalini yüksek bulmayan Bozkır, yaklaşan 2 seçim göz önünde bulundurulduğunda Meclis'in kanunu tadil etmeye vakit bulamayabileceğini kaydetti. Bazılarının 301. maddenin değiştirilmesi durumunda sorunun çözüleceğini düşündüğüne işaret eden Bozkır, büyük tartışmalara yol açan "Türklük" kavramının muhafaza edilerek de sonuca gidilebileceğini, bunun için de hakim ve savcıların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile ünsiyetinin artırılması gerektiğini söyledi. Selçuk Gültaşlı, Brüksel

Hiç yorum yok: