insanların düşünmesine de engel olan bir eğitim ve medya var. İnsanların düşüncesi yasaklanmış vaziyette. Biz insanların düşünmesinin önünü açmak istiyoruz. Düşünmek, soru sormakla başlar.

Ahmet Altan

17 Şubat 2007 Cumartesi

Türkler ABD'ye öfkeli

The Guardian-Simon Tisdall

ABD'nin Ermeni soykırımını resmen tanıması, Türkiye'nin Bush yönetimini göz ardı ederek Kuzey Irak'a müdahale etmesine yol açabilir

Washington'ın, kilit NATO müttefiki Türkiye'yle ilişkileri, Ankara'nın ABD'ye topraklarından Irak'a giriş izni vermemesinden bu yana gerileme yaşıyor. Bu karar Bush yönetimini kızdırmıştı. Türkler de kendi adlarına, Irak'taki karmaşa ve işgalin Kürt ayrılıkçılığını şiddetlendirmesi yüzünden öfkeli.

İlişkiler şimdi de, Amerikan Temsilciler Meclisi'nin Demokrat liderliğinin, Türklerin 1915'te Ermenileri öldürmesini soykırım olarak tanıyacak bir yasa tasarısı hazırlaması nedeniyle, büyük bir kopuşu getirme ihtimali olan bir dönemeçte. Beklendiği gibi önümüzdeki birkaç hafta içinde oylanırsa, tasarının yasalaşması için yeterli destek var. Soykırım etiketi, Türkiye'de aşırı hassas bir konu. Türkiye, iki tarafın da gerçekleştirdiği öldürmelerin, Osmanlı'nın çöküşü sırasındaki ayaklanmaların parçası olduğunu savunuyor. Üst düzey bir yetkili dün, "Tasarı onaylanırsa çok ciddi bir sorun yaşanır. Türkiye'yi Nazilerle aynı kefeye koyamazsınız" dedi. Yetkili, Ermenistan ve Ermeni diasporasının, Erdoğan'ın yaşananları araştırmak için ortak komisyon kurulması teklifini kabul etmesi gerektiğini söyledi.

Fakat, hem Ankara'da hem de Washington'da siyaset ihtilafı ateşliyor. Mayısta cumhurbaşkanlığı, sonbaharda da meclis seçiminin yapılacağı Türkiye'de, ne cumhurbaşkanı adayı olması beklenen Erdoğan, ne de diğer adaylar, soykırım tartışmasının şiddetlendirdiği milliyetçi duyguları göz ardı edebilir. Temsilciler Meclisi'nin Demokrat Başkanı Nancy Pelosi ve diğer Kaliforniyalı üyeleri de, tantanacı Ermeni kökenli seçmenlerini yatıştırmak zorunda. Pelosi, geçen hafta Türkiye Dışişleri Bakanı Gül'le görüşmeyi reddetti.

Türkiye'de, askeri işbirliğinin seviyesinin düşürülmesi çağrıları yapılmaya başladı bile. Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, bu hafta muhtemel sonuçlardan söz etmek için Pentagon'a gitti. Mehmet Ali Birand, "Türkiye, yasaya karşı güvenlik kartını oynuyor" diye yazıyor; bunun anlamı, Türkiye'nin Afganistan ve Kosova'daki katkılarını, İsrail'le ilişkilerini ve 'İran'la-ABD iletişimine aktif katkısını' hatırlatmaktı. Beyaz Saray tasarıya karşı ancak yasalaşmasını önlemeye de gücü yetmeyebilir.

Fakat, tasarının yasalaşmaması için her geçen gün yeni nedenler ortaya çıkıyor. Yasalaşırsa Türkiye'de artacak Amerikan karşıtlığı, Ankara'nın Washington'ı göz ardı edip Kuzey Irak'a asker göndererek, ABD'nin ülkeyi istikrarlaştırma çabaları açısından tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Üst düzey Türk yetkili, Irak'a müdahale planı yapılmadığını ve bunun soykırım yasasıyla ilgisi olmadığını söyledi.

Fakat Ankara'nın, Irak'tan Türkiye'nin güneydoğusuna baskın düzenleyen ayrılıkçı PKK üyelerini bastırmak konusunda ABD'nin gösterdiği isteksizlik karşısında sabrı tükeniyor. Sabah gazetesi yazarı Aslı Aydıntaşbaş'a göre, 'sınırlı' bir operasyon şimdiden seçenekler arasında ve "ABD hükümetine göre, tasarının yasalaşması sınır ötesi operasyon ihtimalini artıyor, Temsilciler Meclisi'nde konuyla ilgili sadece bir tartışma yapılması bile, hükümetin Türkiye'yi böyle bir operasyondan caydırma gücüne son verir." Bu açıdan bakıldığında, soykırım yasası yeni bir kıyıma yol açabilir. (16 Şubat 2007)

Hiç yorum yok: