insanların düşünmesine de engel olan bir eğitim ve medya var. İnsanların düşüncesi yasaklanmış vaziyette. Biz insanların düşünmesinin önünü açmak istiyoruz. Düşünmek, soru sormakla başlar.

Ahmet Altan

16 Şubat 2007 Cuma

Hollanda notları-Lahey

AB referandumunda Fransa ile birlikte anayasaya "hayır" diyen Hollanda'da seçimlerin ardından kurulan yeni hükümet, son dönemde yükselen milliyetçilik ve köktendincilik karşısında daha ılımlı bir politika izlemeye hazırlanıyor. Kraliçe'nin Türkiye ziyareti de bu açılımın önemli bir göstergesi olacak.Hollanda geçen iki yılda şok cinayetlerle sarsıldı.Irkçı bir politikacı Hollanda vatandaşı tarafından öldürüldü. Sinema yönetmeni Teo van Gogh ise İslamı eleştiren filmleri nedeniyle bir Faslının saldırısına uğradı ve yaşamını kaybetti. Avrupa'daki "İslam fobisi"nin en fazla hissedildiği Hollanda'da 2006 Kasım'ında seçime gidilirken bu tepkilerden güç alan partiler kuruldu.150 üyeli parlamentoda merkezdeki Hıristiyan Demokratlar ve İşçi Partisi (Sosyal Demokratlar) sandalye kaybederken, liberal partiden kopan aşırı milliyetçi Özgürlükler Partisi 9 milletvekili çıkardı. Sosyalist Grup da güçlendi. Ancak bu dalgalanma, Hıristiyan Demokratlar ile Sosyal Demokratların hükümeti kurmalarına engel olmadı. 6 üyeli Hıristiyan Birliği Partisi'nin de katılımıyla üçlü koalisyon oluşturuldu.Hükümette ülkedeki iki büyük göçmen topluluğu oluşturan Türkiye ve Fas'tan iki önemli siyasetçinin, Nebahat Albayrak ile Ahmed Ebu Talib'in "devlet bakanı" olarak görevlendirilmeleri Hollanda'nın "yabancılar" politikasında önemli bir değişimin göstergesi sayılıyor.AB referandumunda çıkan "hayır" oylarına ve ülkedeki Müslümanlara karşı toplumda beliren kuşkuya karşın, "merkez"deki iki büyük parti, Hıristiyan Demokratlar ve Sosyal Demokratlar, Türkiye'de son dönemde AKP ve CHP'nin yapmaya çalıştığı gibi milliyetçi rüzgâra kapılmadılar.Tersine, Rotterdam Belediye Meclisi üyeliğine seçilen Orhan Kaya'nın tanımladığı şekliyle "Uyum değil, katılım" sloganına uygun politika ve kadrolarla seçime girdiler.Nebahat Albayrak'ın 12 "devlet bakanı"ndan biri seçilmesi (Türkiye'den farklı olarak 16 üyeli kabinede ayrıca devlet sekreteri olarak adlandırılan bakanlar bulunuyor) bu açıdan önemlidir.Hollanda Kraliçesi Beatrix'in 27 Şubat'taki Türkiye ziyareti öncesinde Hollandalı gazetecilerle AB sürecini konuştuk.Referandumdaki "hayır"ı 3 nedene bağladılar:Genişlemeye ve Türkiye'ye karşı olanlar, euro'dan ürkenler ve "Polonyalı muslukçu" posteriyle simgeleşen refahı paylaşma kaygısı.Hollanda kamuoyu şimdi yeniden şekilleniyor. Aşırı milliyetçiliğe karşı, inanç ve kimliklere duyarlı bir döneme giriliyor.
DERYA SAZAK-Milliyet

Hiç yorum yok: