insanların düşünmesine de engel olan bir eğitim ve medya var. İnsanların düşüncesi yasaklanmış vaziyette. Biz insanların düşünmesinin önünü açmak istiyoruz. Düşünmek, soru sormakla başlar.

Ahmet Altan

19 Şubat 2007 Pazartesi

Türkiye Ortadoğu barışında ilerleme sağlar
The DailySTAR


İsrail Başbakanı Olmert'in Ankara ziyareti, Türkiye'nin hızla Ortadoğu'da bir güç merkezine dönüştüğünün göstergesi. Türkiye Başbakanı Erdoğan, Olmert'le görüşmelerinde gözle görülür ilerleme kaydetti. Olmert bir Türk heyetinin Mescid-i Aksa yakınlarındaki kazı çalışmalarını incelemesini kabul etti ve İsrail'in Suriye'yle barış istediğini açıkladı. Türkiye'nin Yahudi devletiyle Arap komşuları arasında güven inşa etmeye yönelik çabalarını desteklediğini de belirtti.

Bin Ladin ve Bush'un bölgesel istikrarsızlığı artırdığı göz önüne alındığında, Türkiye, kriz yatıştırmayı isteyen bir aktör olarak daha iyi bir zamanda ortaya çıkamazdı. Bölgede siyasete katılım konusunda ilerlemeler kaydedilse de, Bush bu kazanımları yeni cepheler açarak bir kenara itti. Arap dünyasının ihtiyacı olan şey, sadece Irak'taki ölümleri artıracak ek askerler değil, istikrar ve her yerde iş imkânları yaratacak ekonomik kalkınma.

Bin Ladin ve Bush arasındaki ölümcül etkileşim yüzünden, bölgesel diplomasi hiç olmadığı kadar zor. Fakat, zor şartlar altında müzakere etme deneyimiyle Türkiye artık öne çıkıyor. Suriye'yle Hatay konusundaki olumlu sonuçlanan müzakerelerde elde edilen deneyimle Türk liderler, İsrail-Suriye barış görüşmelerinin temelini atmaya hazır. Olmert bu yüzden, İsrail'in bir gün Suriye'yle barış yapmayı umduğunu açıklamak için daha iyi bir yer seçemezdi. Fakat Hatay'ın muğlak statüsüyle uluslararası alanda Suriye toprağı olarak tanınan Golan Tepeleri arasında paralellik kursaydı aptallık ederdi.

İsrail'i iyi tanımak gerek

Bu örnek, bölgesel diplomasinin ağır topları arasına yeni katılan Türklerin, birçok muhtemel anlaşmayı sonuçsuz bırakan bir faktör konusunda dikkatli olması gerektiğinin altını çiziyor: İsrail'in, uluslararası hukuku küçümseme eğilimi. İsrail şimdi bile, işgal altındaki topraklardan çekilmesini talep eden sayısız BM kararını dikkate almazken, Hamas liderliğindeki ulusal birlik hükümetinin uluslararası talepleri karşılamasını istiyor.

Türkler, Arap-İsrail barışında ilerleme kaydetmenin, bölgede herhangi bir diplomatik kazanım elde etmekten zor olduğunu hızla öğrenecektir. Fakat biraz ısrar ve şansla, ilerleme kaydedebilirler. (Lübnan'da İngilizce yayımlanan gazete, başyazı, 16 Şubat 2007)

Hiç yorum yok: